100’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, yalnızca yaşlı bir vatandaşın sağ çıkabildiği Hasan Alpargün’e ilişkin binanın enkazda dönüşmesi, dikkatleri müteahhidin inşa ettiği öbür binalara çekti. Alpargün’e ilişkin 2 binada daha ağır hasar oluşurken, Çukurova ilçesinde mezarlık karşısına inşa ettiği 12 katlı bir diğer apartmanda oluşan hasarlar görenleri dehşete düşürdü.
Kaçtığı KKTC’de güvenlik güçleri tarafından yakalanarak Adana’ya getirilen Hasan Alpargün’ün Emniyetteki süreçleri sürerken, yakınlarını kaybeden vatandaşlar, inşaatta kolon taşımayacak incelikte demir kullanılmış olduğunu söz ettiler.
Avukat meslektaşlarının enkazdan yakınlarını çıkarmak ve meslektaşlarına dayanak olmak hedefiyle Adana’ya gelen Buket Atılgan, “Arkadaşımın kayıpları oldu. Biz ona dayanak olabilmek ismine buraya geldik. Meslektaşım ağabeyini, yengesini, ikiz kardeşlerini kaybetti. Hasan Alpergün Apartmanı’nda 12. katta oturuyordu. Kayıplarımız sonrasında biz buraya geldiğimizde daha büyük şok olduk. Adana’da çok fazla binanın yıkılmadığı bilgisi verildi, ancak buradaki bütün binalar ayakta dururken yalnızca Hasan Alpargün’ün yapmış olduğu bu apartman ve yalnızca bu da değil birkaç bina geride olan tüm binaları hasarları. Biz kendi gayretimizle numune almaya çalıştık. Mimar, mühendis, takviye olmak isteyen arkadaşlarımız da burada olduğu bir tutanak tutmaya çalıştık. Dokunduğumuz her şey tüm binaya ilişkin yapı materyalleri kum oluyor. Daha sonrasında esasen bunları mahkemeye sunacağız. Ellediğim bütün modüller toz halinde kalıyor. Yani bir binanın bu biçimde yapılmaması gerekirdi. Ben mimar değilim, mühendis değilim, ancak bir binaya ben bayan gücümle, ayağımı vurduğumda, elimi vurduğumda dökülüyorsa burada bir yanlışlık olduğu çok açık. İhmal gözlemleyebiliyoruz. Zira bu binadaki demirler serçe parmak kalınlığında. Kuzey Kıbrıs İçişleri Bakanlığına teşekkür ediyorum. Onun en kısa vakitte alınıp buraya gönderilmesiyle ilgili çalışmalar yaptılar. Biz bu çalışmalarla ilgili bizler de paylaşımda bulunmuştuk. En ağır cezayı almasını istiyoruz. Burası bir mezar oldu. Zati ülke koskoca bir mezarlık oldu. Burası da bütün yakınlarımız için bir mezarlık. Yani söylenebilecek hiçbir şey yok. Acımızın tanımı yok” dedi.
