Özden ATİK / İSTANBUL, CUMHURİYET Bayanları Derneği, (CKD) İstanbul Tıp Fakültesi’nde ergenlerde cinsiyet değişikliğine yönelik teşebbüsler ve birtakım çocuklarda ameliyatlar yapıldığı argümanlarına ait cürüm duyurusunda bulundu.
Cumhuriyet Bayanları Derneği Lideri Tülin Oygür ismine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan kabahat duyurusunun akabinde dernek üyeleri, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Küme ismine açıklamayı okuyan CKD İdare Heyeti Üyesi avukat Gül Hikaye Yılmaz Özkan, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde hazırlanan bir makalede cinsiyet hoşnutsuzluğu teşhisi konan 18 yaşın altında 22 ergene, cinsiyet değişikliğine yönelik hormonlar verildiği, çeşitli ameliyatların yapıldığı argümanlarına dair kamuoyuna yansıyan haber sonrasında reaksiyonlar geldiğini belirtti. Özkan reaksiyonların akabinde İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın süreçlere ait çok taraflı inceleme başlattığını da hatırlattı.
22 çocuğa cinsiyet değişikliğine yönelik hormonlar verildiği argümanına yönelik konuşan avukat Özkan, “Bilim bu türlü diyerek savunmak mümkün değildir” dedi. Özkan, yapılan ameliyatların cinsiyet değiştirme talebinde bulunmak için 18 yaşın doldurulması gerektiği kararını getiren Türk Uygar Kanunu’na ters olduğunu tabir etti. İstanbul Tıp Fakültesi bu ameliyatların kendi kurumlarında yapılmadığını belirtmişse de cürüm teşkil eden bu durumun bildirilmemiş olmasının da cürüm olduğunu ve bu nedenle cürüm duyurusunda bulunduklarını belirten Özkan, “Amacımız çocuklarımıza cinsiyetsizleştirme dayatmasına karşı tıp topluluğumuzun pahalı doktorlarını, aileleri ve tüm kamuoyunu çok dikkatli olmaya davet etmektedir” dedi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Cumhuriyet Bayanları Derneği Lideri Tülin Oygür ismine yapılan hata duyurusunda, cinsiyet hoşnutsuzluğu tedavisinde ergenlik durdurma ve çapraz hormon verme uygulamalarında muhakkak bir yaş olgunluğunun olmasının kural olduğu, ameliyatın en son deva olarak planlandığının, sözkonusu çocuklara bildirmemenin cürüm olduğu kaydedildi. Dilekçede, 22 çocukta ergenlik durdurucu hormonlar kullanıldığı ve en az 6 çocukta, 18 yaştan evvel ve geriye dönüşü mümkün olmayan cinsiyet değiştirmenin öncül ameliyatları yapıldığı belirtilerek “Oysa cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayan ergenlerin birçoklarında bu hoşnutsuzluk ergenliğin sonunda gerilemektedir. Bu nedenle biyolojik ve fizyolojik olarak cinsiyeti olağan olup cinsiyet hoşnutsuzluğu bulunan ergenlerde, ergenliğin bitiminden evvel hormonal ve cerrahi teşebbüslerde bulunulması bilime de, etiğe de, çocuk haklarına da ve hasebiyle kanuna da aykırıdır” denildi.
Dilekçede, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Üniversitesi Tıp Etik Şurası üyeleri, süreç içerisinde elde edilecek bulgulara nazaran akademik ve idari takımdan bulunacak başka gerçek şahıslarla 19 yaşından gün almamış 7 çocuğa cinsiyetini değiştirmeye yönelik ameliyat yapan kişi, bireyler, merkez ve merkezler hakkında “Taksirle yaralama”, “Çocuklar üzerinde deney yapma”, “Kısırlaştırma”, “Suçu bildirmeme”, “Sağlık mesleği mensuplarının cürmü bildirmemesi” hatalarından haklarında soruşturma açılarak cezalandırılmaları talep edildi.