HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikasından taban fiyatlı belediye çalışanları için açıklama
– “Cumhurbaşkanımız, bu mukavele; belediye ve şirketlerini de kapsayacak demesine karşın belediyeler bunu uygulamıyor”
– “Bu maaş ile geçinemiyoruz, bilinmeyen saklı ağlıyoruz”
İSTANBUL – HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası, ilçe belediyelerinde taban fiyatlı çalışanların haklarının korunması için basın açıklaması yaptı. Personellerin maaşlarının güzelleştirilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, “Cumhurbaşkanımız, bu kontrat; belediye ve şirketlerini de kapsayacak demesine karşın belediyeler bunu uygulamıyor. Bu maaş ile geçinemiyoruz, bâtın bilinmeyen ağlıyoruz” tabirine yer verildi.
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası, İstanbul’daki 23 ilçe belediyesinde minimum fiyat düzeyinde çalışan çalışanlar için Beyoğlu’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. MİKSEN Genel Merkezi önünde saat 18.00’de yapılan açıklamaya, HİZMET-İŞ Sendikası Genel Lider Vekili Halil Özdemir, HİZMET-İŞ Sendikası Genel Lider Yardımcısı İdris Ersoy ve üyelerle birlikte yüzlerce belediye çalışanı katıldı. HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası üyeleri ve belediye çalışanları, 23 ilçe belediyesini temsil eden Mahalli Yönetimler Kamu Patron Sendikası (MİKSEN)’i emekçilerin maaşlarının güzelleştirilmesine karşı çıktığı gerekçesiyle protesto etti. Sendika ismine konuşan HİZMET-İŞ Sendikası Genel Lider Yardımcısı Ersoy, belediye emekçilerinin pandemi de dahil olmak üzere her devirde özverili bir halde çalıştığını lakin minimum fiyata çalışmaya mecbur bırakıldığını söyledi. Ersoy, patron ve patron sendikası ile yapılan görüşmelerde mağduriyetlerini ilettiklerini lakin sonuç alamadıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamu çerçeve protokolü imzalanırken mukavelenin belediye ve şirketlerini de kapsayacağını söylediğini hatırlatan Ersoy, buna karşın belediyelerin bu uygulamayı yapmadığını söz etti.
“İşveren ve patron sendikasına mağduriyetimizi tabir ettik fakat dinletemedik”
Ersoy, “HİZMET-İŞ Sendikası olarak bugün burada bütün görüşmelerimize, gayretlerimize, ikazlarımıza karşın bu kentin, her karış toprağında emeği olan İstanbul’umuzun ilçe belediyelerinde çalışan, minimum fiyata mecbur bırakılan işçi kardeşlerimizin sesini duyurmak, taleplerini haykırmak için bir ortaya geldik. Tüm dünyayı etkileyen, ekonomileri sarsan, ülkeler, kentler hatta konutlar ortası irtibatların kesildiği pandemi ile karşı karşıya kaldık. Bütün dünya maskelerinin ardına saklanırken biz işçiler çalıştık. Bir tek bizler hayatın tüm zorluklarına ve risklere karşın, sokakları süpürmeyi, çöpleri toplamaya, cenazeleri kaldırmaya kent halkına hizmet etmeye devam ettik. Fakat pandemiyle birlikte ağırlaşan hayat kaideleri giderek artan enflasyon, sakinlik, hayat pahalılığı ölümcül virüs üzere evvel bize bulaşmaya başladı. Bu oluşan yeni şartlar herkesten evvel işçileri vurdu. Çalışma hayatı sekteye uğradı. Olan tekrar bize, yani işçilere oldu. Bugün geldiğimiz noktada tüm belediye çalışanları minimum fiyata yani en az fiyata çalışmaya mecbur bırakıldık. Tekraren patron ve patron sendikası ile yaptığımız görüşmelerde bu mağduriyetimizi kendilerine tabir ettik lakin maalesef dinletemedik. Günlük yol ve yemek paramızı çıkınca bugün için aylık 12 bin TL maaş alıyoruz, en ucuz kira 10 bin TL oldu dedik fakat dinletemedik. Bizim çoluk çocuğumuz sağlıklı beslenemiyor, okul muhtaçlıklarını karşılayamıyoruz, kiramızı ödeyemiyoruz dedik lakin yeniden de sesimizi duyuramadık” dedi.
“Bu maaş ile geçinemiyoruz, bilinmeyen bâtın ağlıyoruz”
Ersoy, açıklamasının devamında, “Şimdi bir kere daha buradan patron sendikası ve üyelerine daima bir arada sesleniyoruz; MİKSEN ve yöneticileri biz çok güç durumdayız, bu maaş ile geçinemiyoruz. Kiramızı, faturalarımızı ödeyemiyoruz, temel besin gereksinimlerimizi karşılayamıyoruz. Çocuklarımızın bizden istediği harçlığı veremiyoruz, gece geç saate meskene giriyor, sabahın köründe çıkıyoruz, köşelerde bâtın kapalı ağlıyoruz. Artık sesimizi duyun, hakkımız olanı derhal verin. İnsanca yaşamak, insan onuruna yakışan bir fiyat almak belediye emekçisinin hakkı değil mi? Bugün, kamuda çalışan emekçi kardeşlerimiz yeni imzalanan kamu çerçeve protokolü ile 26 bin TL fiyat alacak ise biz neden minimum fiyat mecbur ediliyoruz? Biz kamu ismine çalışmıyor muyuz?” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanımız, bu mukavele belediye ve şirketlerini de kapsayacak demesine karşın belediyeler bunu uygulamıyor”
Ersoy, şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanımız kamu çerçeve protokolü imzalanırken, bu kontrat belediye ve şirketlerini de kapsayacak demesine karşın neden belediyelerimiz bu uygulamayı yapmıyor? Sayın Cumhurbaşkanımız memura, kamu çalışanına ve halkın her kesitinin refahını korumak ismine bu fiyatları verirken siz neden belediyelerde birebir düzenlemeyi yapmıyorsunuz? İnsanca yaşayacak bir fiyat alana kadar çabamıza devam edeceğiz.”
MİKSEN binası önünde toplanan belediye emekçileri, basın açıklamasının sona ermesinin akabinde ayrıldı.
