Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda 10 vilayette meydana gelen yıkımlarda bilhassa Hatay vilayetinde sıhhat kuruluşunun kalmaması dikkatleri, sarsıntı başta olmak üzere meydana gelebilecek afetlerde sıhhat hizmetinin verileceği kuruluşlara çevirdi. Bağımsız Kamu Vazifelileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Lider Yardımcısı ve Birlik Sağlık-Sen Genel Lideri Ahmet Doğruyol, “Depremlerde, afetlerde sağlam durması gereken hastaneler yıkılır mı? Bizim ülkemizde yıkılır” çıkışı yaparak, 6 Şubat’ta yaşanan sarsıntıda çok sayıda sıhhat kurumunun yıkıldığını, Hatay’da vatandaşa hizmet edecek hiçbir hastanenin kalmaması üzerine açıklamalarda bulundu. Doğruyol, dikkatleri İzmir’e çekerek kentteki hastanelerin muhtemel zelzelelerde dayanıksız olduklarını, rastgele bir planlamanın da yapılmadığını belirtti.
Sağlık Çalışanlarımız Enkaz Altlarında Can Verdi
Genel Lider Ahmet Doğruyol, “Hatay vilayetimizde 6 yıllık devlet hastanesinde evvel yıkım kararı verilir, hastanede hizmet verilmeye devam edilir ve sarsıntıda yıkılır. Ve enkaz altında sıhhat çalışanlarımız ve hastalarımız can verir. Hastane ek binası yıkılır. Başka hastanelerde yıkılır ya da ağır hasarlı hale gelir. Hastaneler boşaltılır. Ve acı gerçek, Hatay vilayetimizde yaklaşık bir milyon nüfusa hizmet verecek sıhhat kuruluşu kalmaz” diyerek reaksiyon gösterdi.
“Deprem İçin Alınan Tedbirler Kağıt Üzerinde Kalmıştır”
Depremler konusunda alınan tedbirlerin kağıt üzerinde kaldığını söyleyen Doğruyol şöyle konuştu: “Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7, Elbistan ilçesinde 7,6, büyüklüğünde meydana gelen sarsıntılarda Sayın içişleri bakanının açıklamasına nazaran, dün prestijiyle Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ vilayetlerimizde toplam 43 bin 556 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bölgede hala haber alınamayan, kayıp olan vatandaşlarımızın bulunmasından ötürü can kaybının artması beklenen durumdur. Geçmişte yaşadığımız, Erzincan, Düzce, Van, Adıyaman, İzmir ve en son yaşadığımız 11 vilayetimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda kimi yerleşim yerlerinin yerle bir olması, vatandaşlarımızın kış mevsiminin en soğuk ve yağışlı günlerinde enkaz altında hayatlarını kaybetmeleri, insanlıktan nasibini almış olan herkeste derin yaralar bıraktı. Yurt dışında birçok yerde bu cins sarsıntılarda tesadüfen 8-10 kişi ölüyorken, zelzele jenerasyonunda olan ülkemizde bu zelzelelerde 10 binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesini anlamak, anlatmak mümkün değildir. Bu sonuç bize göstermektedir ki zelzeleler konusunda alınan tedbirler kağıt üzerinde kalmaktadır. Yapı kontrol firmalarının denetlediği 3-5 yıllık binaların yıkılmış olmasının faturasını birileri ödemelidir.”
Sağlık Çalışanlarının Enkaz Altlarında Kalması Kabul Edilemez
“Son yaşadığımız sarsıntı felaketi bizlere bir sefer daha göstermiştir ki; vatandaşlarımıza sıhhat hizmeti sunumu yapan, zelzeleden yaralı kurtulan vatandaşlarımıza hizmet verecek olan tabibinden, hemşiresine, teknisyenine hastane yatan hastalarımıza kadar insanların yıkılan hastanelerin enkazının altında olması kabul edilemez” diyerek konuşmasına devam eden Doğruyol, “24 saat kesintisiz hizmet veren sıhhat kuruluşlarında nöbetteki sıhhat çalışanlarımızın ve hastalarımızın enkaz altında kalarak hayatlarını kaybetmeleri olayın vahametini anlamak ve anlatmak ismine epeyce kıymetlidir. Sıhhat hizmeti veren devlet ya da özel, tüm hastanelerin ve sıhhat kuruluşlarının günün kurallarına nazaran, en sağlam formda yapılması elzemdir. Şayet bir imar dönüşümü yapılacaksa öncelikle sıhhat kuruluşlarından başlanması gerekmektedir. Öteki vilayetlerimizde de ağır hasarlı olan ve boşaltılan onlarca hastanemiz bulunmaktadır. Salgın hastalık riskinin bulunduğu bölgede bugün en çok muhtaçlığımız olan sıhhat hizmeti sunacak olan sıhhat çalışanlarımız ve sıhhat kurumlarımızdır” dedi.
İzmir’deki Hastanelerin Sarsıntıya Dayanıksız Raporları Var, Planlama Yok!
Türkiye’nin üçüncü büyük ili olan İzmir’in de bir sarsıntı kenti olduğunu ve vilayetteki sıhhat kuruluşlarının sarsıntıya dayanıksız olduğuna dikkat çeken Ahmet Doğruyol şöyle konuştu: “İzmir sıhhat yatırımları konusunda üvey evlat muamelesi gören bir vilayetimizdir. İzmir Vilayet Sıhhat Müdürlüğümüz’ün bile 7 farklı binada hizmet verdiği İzmir’de sıhhat kuruluşlarımıza ele alırsak pek çok hastanenin sarsıntıya dayanıksız raporlarının olması, yangın merdiveni olmayan hastanelerimizin bile olması, dönüşümle ilgili üç yıllık, beş yıllık, 10 yıllık hiçbir planlamanın yapılmamış olması çalışanlarımızda çok büyük telaşlara sebep olmaktadır. Önümüzdeki süreçte planlama yapılarak zelzele neslinde bulunan ülkemizdeki tüm sıhhat kuruluşlarımızın sarsıntı yönetmeliğine nazaran ve hatta çok daha sağlam bir formda yapılması gerekli ve elzemdir. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten hükümetlerimiz elbette yol, köprü, havaalanı, yapacak. Ancak devleti yöneten hükümetlerin en değerli vazifesi öncelikle vatandaşlarının can güvenliğini korumaktır.” (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
