Türkiye‘nin birinci arama kurtarma sivil toplum örgütü AKUT Arama Kurtarma Derneği, büyük Marmara Depremi’nin 24. yılında kamuoyunu bilinçlendirme çalışmalarına devam ettiğini duyurdu. Açıklamada, AKUT’un bu eğitimlerde; binalar ve yapı stokları sarsıntıya sağlam değilse, tam olarak zelzeleye hazır olmak kavramından kelam edilemeyeceği belirtilirken, hayat kurtaran çalışmaların başında “afete hazırlık”, “afet kültürü” ve ulusal bir “risk yönetimi” stratejisi vurgu yapıldığı belirtildi.
AKUT Arama Kurtarma Derneği, büyük Marmara Depremi’nin 24. yılı hasebiyle yaptığı açıklamada, kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik eğitim çalışmaları hakkında bilgi verdi. Açıklamada, AKUT’un bilinçlendirme eğitimlerinde; binalar ve yapı stokları sarsıntıya güçlü değilse, tam olarak sarsıntıya hazır olmak kavramından kelam edilemeyeceği belirtilirken hayat kurtaran çalışmaların başında “afete hazırlık”, “afet kültürü” ve ulusal bir “risk yönetimi” stratejisi olduğu tabir edildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dernek İdare Konseyi Lideri Zeynep Yosun Akverdi, AKUT’u AKUT yapan olayın 17 Ağustos Marmara zelzelesi olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
“AKUT 17 AĞUSTOS’TA 200 KİŞİYİ KURTARDI: Tüm ülke için çok acı bir olaydı. AKUT, o gün gerçekleştirdiği insanüstü çalışmalarıyla milletin gönlünde taht kurdu. Ülkemizde arama kurtarma konusunda milat kabul edebileceğimiz Marmara Depremi’nde, bu alandaki muhtaçlığı öngörüp, odaklanması ve örgütlü çalışmasıyla birçok STK ile kamu ve özel kesim kuruluşlarının arama-kurtarmaya bakış açılarını, yaklaşımlarını değiştirerek yeni atılımların da öncüsü olan AKUT, 150 gönüllüsü ile 200 kişiyi kurtardı. Bir küme kurtarmacıdan oluşan ve ne yapacaklarını tam bilmeden bu türlü büyük bir yıkıcı afet ile karşılaşan arkadaşlarımız o süreci muvaffakiyetle yönettiler.
AFET ANINDA 1-2 SAAT İÇERİSİNDE OPERASYONA ÇIKACAK FORMDA HAREKETE GEÇİYORUZ: Afet olması halinde çabucak acil durum idaresine geçiyoruz. Afetin boyutu, tesir alanı, muhtaçlıklar ve yapılabilecekler süratlice bedellendiriliyor. Öncelikle bölgeye yakın gruplar ve durumuna nazaran Türkiye genelindeki tüm öbür gruplarımız sürece dahil oluyor. Kendi içimizdeki irtibat ağımızla operasyon duyurusu yapılıyor ve operasyon tipine nazaran gerekli olacak arama kurtarma ekipmanlarımızla lojistik hazırlıklarımızı tamamlıyor, 1-2 saat içerisinde tüm hazırlıklarla operasyona çıkacak formda harekete geçiyoruz. Her birimizin farklı sorumlulukları var. Operasyon idaresi, lojistik, arama takımları, kurtarma ekipleri… Mesela ben köpekli arama kümesinde vazife alıyorum.
DEPREMDEN DERSLERİMİZİ ÇIKARDIK VE YENİ PLANLARIMIZI YAPTIK: Yakın vakitte yaşadığımız zelzeleler hepimizi çok etkiledi lakin biz zelzeleden derslerimizi çıkardık ve yeni planlamalarımızı yaptık. Her şeyin üzerine koya koya ilerliyoruz. Her geçen gün istekli sayılarımız artıyor ve şu anda 22 arama köpeğimiz var. Dünya çapında birçok dernekle birlikte sık sık tatbikatlara katılıyor ve memleketler arası alanda geçerliliği olan akreditasyon imtihanlarından geçiyoruz. 1999 yılından beri Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında bulunan Arama Kurtarma İstişare Şurası INSARAG’ın üyesi olan AKUT, tüm dünyada memleketler arası standartlara uygun, arama-kurtarma grupları içinde sarsıntı konusunda en tecrübeli ve bilgili gruplardan biri. INSARAG standartlarına nazaran gerçekleşen sınıflandırma içerisinde AKUT, 2011 yılında ‘Sınıflandırılmış Orta Düzey Ekip’ kümesinde Türkiye’de bu sertifikayı alarak bir prensip imza attı. 2018 yılında Bulgaristan’ın Montana kentinde düzenlenen ‘INSARAG’ yine kıymetlendirme sınavıyla birebir vakitte gerçekleşen AB ModEX tatbikatını da muvaffakiyetle tamamladık. Böylelikle ‘Avrupa Sivil Muhafaza Sistemi’ne (EUCPM) Türkiye’den giren birinci kentsel arama-kurtarma takımı olma muvaffakiyetini elde ettik. Gittiğimiz afetlerde çeşitli arama-kurtarma faaliyetlerini gerçekleştirirken, çalışmalarımız Birleşmiş Milletler tarafından denetleniyor.”
Çocukların ve gençlerin şuurlu bir halde büyüyebilmeleri için yıl boyunca afet seminerleri düzenlediklerinin belirten AKUT Arama Kurtarma Derneği Operasyon ve Acil Durum Yöneticisi Serhat Akbel de şunları söz etti:
“AFET EĞİTİMLERİNİN BİRÇOĞUNU ÇOCUKLARA YÖNELİK YAPIYORUZ: Farkındalık çalışmaları yıl boyunca devam ediyor. Afet eğitimlerinin birçoğunu çocuklara yönelik yapıyoruz. Yetişkinlerin alışkanlıklarını değiştirmek güç. Bu yüzden her noktada çocuklara ulaşmaya çalışıyoruz. Youtube üzerinden çizgi sinema içeriklerimiz var. Muhakkak devirlerde tırlarımız ile bölgeleri gezerek halkı bilinçlendirmeye çalışıyoruz. AKUT olarak Türkiye genelinde 30 grubumuz var. Hangi bölgede, hangi gruplar çalışacak; hangi takım, hangi hususlardan sorumlu olacak vs. hepsinin ayrıntılı çalışmaları yapıldı; netleştirildi. Gruplarımızdan bir tanesi de İstanbul‘da bulunuyor. Beklenen İstanbul sarsıntısında İstanbul’da yaşayan gönüllülerimiz öncelikle afetzede olarak kabul edilecek. Öteki vilayetlerdeki gruplarımız çalışmalara başlayacak. Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında bize yönlendirilen bölgelere takımları süratli bir biçimde göndermeyi amaçlıyoruz. Hem Anadolu’da hem de Avrupa Yakası’nda iki farklı noktada hakimiyet merkezi kurduk. Şu anda 4 bin civarı gönüllümüz var, bunların 2 bine yakını arama-kurtarma konusunda eğitimlerini tamamlayan gönüllüler. İstanbul’da yaşayan gönüllülerimizle mahalle bazlı planlamalarımız da devam ediyor. Burada muhtemel bir sarsıntı durumunda İstanbul’daki gönüllülerimizden ailelerini inanca aldıktan sonra kendi mahallelerini de inanca almaları isteyeceğiz.
RİSK AZALTMAYA ODAKLANMAK GEREKİYOR: Ülkemizin sarsıntı bölgesinde olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu yüzünden risk azaltma kısmına odaklanmamız değer arz ediyor. Sarsıntı anında eşyanın yanında yatacağım ve hayatta kalacağım algısından çıkıp sağlam binalar inşa edilmesi ve acil durumlar karşısında şuurlu olunması konusunda toplumun bilinçlenmesi gerekiyor. Büyük boyutlu afetlerle çaba etmek çok güç. Afetin büyük tesirler oluşturmaması için evvelce çalışma yapılması koşul. Herkesin hem binalarını denetim ettirmesi hem de acil durum planları yapması, afet öncesi tedbirleri konusunda epey kıymetli. Yanı sıra, şayet binalarınız, yapı stoklarınız sarsıntıya güçlü değilse, tam olarak sarsıntıya hazır olmak kavramından pek kelam edemezsiniz. Dünyadaki tüm arama-kurtarma gruplarını, en son teknolojik donanımlarıyla ve deneyimleriyle bir ortaya getirseniz bile, yarar etmeyecektir. Asıl hayat kurtaran, ‘afete hazırlık’, ‘afet kültürü’ ve ulusal bir ‘risk yönetimi’ stratejisidir.”
