TEKİRDAĞ’ın merkez ilçesi Süleymanpaşa’nın içme suyu muhtaçlığını karşılayan Naip barajında, yağışların olmaması nedeniyle su düzeyinde düştü. TESKİ Genel Müdürü Turhan Toprak, 2020 yılında yüzde 66 olan barajın doluluk oranının 2023 yılı Ocak ayında yüzde 28’lere kadar gerilediğini belirterek; ‘Şu an barajda Tekirdağ Süleymanpaşa merkezinin 1/4’lük su gereksiniminin 1 yıllık su gereksinimi yaklaşık olarak 6,5 milyon metreküplük bir su kaldığını görmekteyiz. Bu formda gittiğinde önümüzdeki süreçte yüzeysel sularla Süleymanpaşa’ya takviye verme imkanımız kalmayacağı gözükmekte ve direkt yeraltı sularıyla su verme uğraşı içinde olacağız’ dedi.
Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinin içme suyu muhtaçlığının 4’te 1’ini karşılayan Naip barajında su düzeyinde önemli düşüş yaşandı. Baraj içerisinde büsbütün su altında bulunması gereken ve kentin içme suyu sınırına su pompalayan pompa, suların azalması nedeniyle su yüzeyinde kaldı. Barajın su düzeyini ölçen çok sayıda ölçüm direğinin de açıkta kaldığı gözlendi. İçme suyunun yüzde 86’sını yeraltı sularından karşılanan Tekirdağ’da barajların yanı sıra yeraltı sularında da tehlikeli azalmaların olduğu bildirildi.
‘OCAK AYI ORTALAMASI METREKAREYE 23-24 KİLOGRAM’
Konuyla ilgili açıklamada bulunan TESKİ (Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi) Genel Müdürü Turhan Toprak, ‘Tekirdağ’ın yağış ortalamasına baktığımızda, geçmiş 32 yıllık elimizde datalar var. Meteoroloji vilayet müdürlümüzden aldığımız, ortalaması yaklaşık metrekareye 600 kilogram gerçekleşmiş. Son yıllardaki gerçekleşmelere baktığımızda, bilhassa 2022 yılının ortalaması metrekareye 350 kilogram. Hasebiyle yağışlarda yüzde 50 azalma olduğunu görüyoruz. Yeniden Ocak ayı ortalamalarında, Tekirdağ’da uzun yıllar ortalaması yüzde 58 iken Ocak ayı ortalaması bilhassa son 2 yılda ise metrekareye 23 ve 24 kilogram olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. Bu da son yıllarda kıymetli bir kuraklık ile karşı karşıya olduğumuz göstermektedir’ dedi.
‘BARAJDA 1 YILLIK SU GEREKSİNİMİ KALDI’
Naip barajının Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesindeki merkez mahallelerinin 4’te 1’lik su muhtaçlığını karşıladığını söyleyen Toprak; ‘2022 yılı sonu prestiji ile baktığımızda olağanda 2020 yılından bugüne kadar geldiğimizde 2020 yılında barajın doluluk oranı yüzde 66’larda iken 2022 yılında da yüzde 40’lar civarındayken, 2023 yılına girdiğimiz Ocak ayında barajın doluluk oranı yüzde 28’lere kadar gerilemiş durumda. Münasebetiyle şu an barajda Tekirdağ Süleymanpaşa merkezinin 1/4’lük su gereksiniminin 1 yıllık su gereksinimi yaklaşık olarak 6,5 milyon metreküplük bir su kaldığını görmekteyiz. Bu biçimde gittiğinde önümüzdeki süreçte yüzeysel sularla Süleymanpaşa’ya dayanak verme imkanımız kalmayacağı gözükmekte ve direkt yeraltı sularıyla su verme çabası içinde olacağız. Bu da bizim için değerli bir maliyet. Yeraltı sularının da azalmasıyla kıymetli bir risk olduğunu söyleyebiliriz. Bu bahiste iklim değişikliğinin önüne geçmek ismine ülkesel ve dünya genelinde kıymetli atılımlar yapmak gerekir. Yeniden vatandaşlarımızın bu şuurla su tasarrufu konusunda kıymetli efor sarf etmesi gerekir’ dedi.
‘TRAKYA BÖLGESİ SU KITLIĞINA GERÇEK GİTMEKTEDİR’
Toprak, yağışların olmaması nedeniyle ortaya çıkan kuraklığın ülke genelindeki birçok kentte su sorunu yaşanmasına neden olduğunu belirterek; ‘İçme suyu ile ilgili vilayetimizin içme suyunun yüzde 86 oranında yeraltı sularından karşılanması nedeniyle barajlardaki azalma bizi çok kıymetli ölçüde etkilemeyebilir. Lakin son aldığımız bilgiler çerçevesinde Trakya bölgesinde bilhassa endüstrinin de daima artış göstermesi ve endüstriye bağlı olarak nüfusun yıllık olarak bilhassa Çorlu, Çerkezköy ve Kapaklı bölgelerinde yüzde 5’in üzerinde artması ile birlikte bu bölgelerdeki yeraltı su rezervlerimiz de kıymetli ölçüde azalmış durumda. Su düzeyi tehlikeli bölgenin altına düşmüş durumda. Bu bahiste da DSİ gerekli tedbirleri alıp bu bölgeleri Çerkezköy, Kapaklı, Çorlu, Kırklareli’ye gerçek geçtiğimizde Vize ve Lüleburgaz bölgelerini kapalı alan ilan etmiş durumda. Münasebetiyle buralarda bize yer altı su kuyusu açılması ile ilgili müsaadeler verilmeme noktasında. Trakya bölgesi artık su konusunda su kıtlığına hakikat gitmeye başlamıştır. Hem yüzeysel sular manasında, hem yeraltı suları manasında büyük risk vardır. Bunun önüne geçmek için üst seviyede ülke siyasetleri seviyesinde kararlar almak gerekir. Endüstrinin istikametini değiştirmek gerekir. Nüfusun istikametini değiştirmek gerekir. İklim değişikliği manasında da artık dünya seviyesinde bir şeyler yapmazsak global ısınma ve iklim değişikliği bölgemizi kurak yerler ortasına götürüyor’ diye konuştu. (DHA)
